YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA YARDIM NAFAKASI
- YARDIM NAFAKASI NEDİR?
Hukukumuzda nafaka türleri: Tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakası olmak üzere ayrılmıştır. Yardım nafakası; Türk Medeni Kanun ile belirlenmiş, kanun koyucu tarafından bireylerin birbirlerine yardım etmesi ahlaki bir görev olarak görülmüştür.
Yardım nafakası; yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek durumda olan ve iyiniyetli kişinin yaşaması ve geçimi için zorunlu olan nafakadır. Bu yardım, özellikle Türk Medeni Kanununda akrabalık ilişkisi çerçevesinde sınırlandırılmıştır. Yardım nafakası, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan miras olarak mirasçılara geçmez, üçüncü kişiye devredilemez, takas edilemez, önceden feragat edilemez ve ilama dayanan nafaka alacağı haciz edilemez.
- YARDIM NAFAKASI İLE YÜKÜMLÜ OLAN KİMLERDİR?
Nafaka yükümlüsü olanlar, Türk Medeni Kanunu madde 364/1’e göre üstsoy ve altsoy kan hısımları ile kardeşlerdir. Örneğin Büyükanne şartlar oluştuğu takdirde, torununa; torun da büyükanneye nafaka ödemek zorundadır. Yargıtay HGK Esas: 2017/1012 Karar: 2019/1145 “Davalı babanın maaşından yapılan kesinti ile birlikte dahi aylık gelirinin yaklaşık 2.000,00TL olduğu dolayısıyla eğitimine devam eden ve düzenli bir geliri bulunmayan ergin çocuğun, bir miktar nafaka ödeyebileceği kuşkusuzdur. Yine mahkemenin kabulünün aksine açık öğretim fakültesinde okuyor olmak, babanın yardım nafakası yükümlülüğünü ortadan kaldıran bir sebep olarak kabul edilemez. Öyleyse baba, eğitimine devam eden ve yoksulluğa düşmüş çocuğuna yardım etmek zorundadır. Çocuğun okulunu bitirip bir işe girmesi, çocuğun yararına olduğu gibi babanın da yararına bulunmaktadır. Şu hâlde mahkemece, davacı yararına hakkaniyete uygun bir miktarda yardım nafakasına hükmolunması gerekirken nafaka, isteminin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir.” Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere çocuğun ergin olması veya evlilik birliğinin boşanma ile ortadan kalkmış olması, ana ve babanın çocuğa karşı olan borçlarında bir değişiklik meydana getirmez. Ayrıca HGK’nın 12.5.1999 gün ve E:1999/2-288, K:1999/294 sayılı ilamlı kararına göre; günümüzdeki ağır ekonomik koşullar karşısında eğitimle çalışmayı bir arada sürdürmenin mümkün olmayacağı, bir kural ve karine olarak kabul edilmelidir. Türk Medeni Kanunun 328/1.maddesinde de; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.
- BİYOLOJİK BABALIKTA YARDIM NAFAKASI YÜKÜMLÜLÜĞÜ NEDİR?
Evlilik dışında doğan çocuğun soy bağı ancak tanıma ya da babalığa hüküm ile kurulabilir. Tanıma veya babalık kararı bulunmadan sadece biyolojik kan hısımlığının varlığı, çocuğun yardım nafakası alabilmesi için yeterli değildir. Yani resmen babalık ilişkisinin kurulmuş olması gerekir.
- EVLATLIK İLİŞKİSİNDE NAFAKA YÜKÜMLÜLÜĞÜ NEDİR?
Evlat edinen ile evlatlık arasında soybağı ilişkisi kurulduğu anda nafaka ilişkisi de kurulur. Ancak kurulan bu ilişki, evlatlığın resmi olarak kayıtlı olan ana ve babası arasındaki nafaka yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
- YARDIM NAFAKASI DAVASI KİMLERE KARŞI AÇILABİLİR?
Nafaka davası mirasçılıktaki sıralama göz önünde tutularak açılmalıdır. İlk sırada talepte bulunanın altsoyu, ikinci sırada anne ve babası, üçüncü sırada refah içinde yaşayan kardeşleri, dördüncü sırada büyük anne ve büyük babaları nafaka ödeyebilecektir. Amca, dayı, hala, teyze gibi mirasçıların nafaka yükümlülüğü yoktur.
- YARDIM NAFAKASININ MİKTARI NASIL TESPİT EDİLİR?
Türk Medeni Kanunu madde 365/2 ‘de yer almıştır. Üst sınır, nafaka talebinde bulunanın geçinmesi için zorunlu olan miktardır. Alt sınır ise, nafaka borçlusunun ödeme gücüdür. Ancak lüks sayılabilecek giderler nafaka olarak istenemez. Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların…” yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Nafaka miktarı tespit edilirken Türkiye’nin ekonomik ve sosyal durumu da göz önünde bulundurulur.
- YARDIM NAFAKASI DAVASI HANGİ MAHKEMEDE AÇILIR?
Türk Medeni Kanunu madde 365/6’ya göre taraflardan birinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde yardım nafakası için dava açılabilir.
- YARDIM NAFAKASI NE ZAMAN BAŞLAR VE NASIL SONA ERER?
Yardım nafakası kararın kesinleştiği andan değil, davanın açıldığı tarihten itibaren başlar. Taraflardan birinin ölmesi halinde nafaka yükümlülüğü sona erer. Nafaka talep edenin yoksulluk hali sona ermiş ya da bakım gücü ortadan kalkmışsa nafakanın sona erdirilmesi için, tekrar bir mahkeme kararına ihtiyaç vardır.